“Tevhidi Sosyal Düşünce”

İsrail Zulmü ve Direnen Gazze Şuuru

İsrail’in başlatmış olduğu kara harekâtı neticesinde Gazze ‘de şehitlerin sayısı 500’ü aşmıştır.

İsrail Siyonizmi, kendisinden başkasına  ”öldürün, öldürün “ ya da köle gibi kullanma muamelesinin vahşi zihniyetine sahip bir sistemdir. Kendi dışındaki insanlığa karşı ; kin, kibir, fitne ve intikam duyguları taşıyan  ve onlara böyle yaklaşan bir karekterdir. İsrail siyonizminin bu durumunu İslam öncesi dönem de ve İslam geldikten sonra ise özellikle de modern dünya dönemindeki tavırlarıyla bilmek gerekmektedir.

İslam öncesi dönem de  bir kısım Yahudiler, başta Hazreti Musa (As)’a itaasizlik göstererek, Yüce Allah’ın açık mucizelerine saygısızlık içine girmişler ve Hz.Musa(AS)’a   “Sen ve Rabbin savaşın diyecek kadar” azgınlaşmış, fitne, nankör ve cahil bir tablo ortaya koymuşlardır. Ardından Tevrat’ı kendi emellerine göre tahrif ederek,Musa peygamberin özünde Tevhit merkezli getirmiş olduğu dini  de “muharref” hale dönüştürmüşlerdir.

Bu azgın, nankör ve menfaat düşkünü cahil ve sadece akıl yollu düşünebilen ve aklı putlaştırıp kendi kibrinin farkına varamayan bu kavim, din adamları vasıtasıyla erkekliği putlaştırarak  da, kadının aşağılaması tavrı içene girmişlerdir. Yüce Allah(C.C.) çok aşağılanan kadın kullarının yardımına yetişmiş, bu erkekliklerini putlaştıran Yahudi din adamlarını aşağılamak için, Hz.İsa (AS)’ı  hem babasız hem de peygamber olarak yaratmış ve bu nankör, cahil kavime Hak’kı tebliğe göndermiştir. Böylece bir ilahi aşağılanma içine giren ve yine İsa peygamberin tevhidine karşı çıkan bu Yahudi yapı sonunda, ilahi tokat gereği Roma putperstlerince Filistin’den kovulmuşlar, yeryüzüne dağıtılmışlardır. Dolayısıyla bu topluluğa Yüce Allah pek çok peygamber göndermiş ancak bu topluluğun önemli bir kısmı ilahi emirlere karşı akıldan hareket ederek, kibir, nankörlük, hile ve fesat davranışları göstererek karşı çıkmışlardır. Bu ilahi emirlere başkaldırı sonucu 2000 yıl vatansızlıkla cezalandırılmışlardır. 

İslam döneminde de başta Medine dönemi olmak üzere zaman zaman fitne ateşinin kaynadığı dönemlerde bununaltından, ağırlıklı olarak bu siyonist zihniyetli Yahudi yapılanması çıkmıştır.

Modern dünya döneminde ise kapitalizm, liberalizm, demokrasi, insan hakları, özgürlükler,  Birleşmiş Milletler, Neo-Con Amerikası ve İngiliz- Yahudi Küresel medeniyeti ile bu siyonist Yahudilik, birlikte yürümüşlerdir. Hatta bütün bu kurum ve kavramlar siyonist Yahudiliğin dünya üzerinde insanlığa düşman acımasız emellerini gerçekleştirmede kullanılan “araç”lar olmuştur.  Bugün İslam dünyasının karşı karşıya kaldığı pasiflik, dünya değerlerine düşkünlük, hedonizmci ahlaki yapıya bürünmüşlük, görünen veya açıktan olmayan ilişkiler ekseninde bu Siyonist Yahudiliğin gizli el etkisiyle ortaya çıktığı görülür. Bu noktada Batı medeniyetini ikiyüz yıl İngiltere ve Amerika liderliğinde, akılı paganlaştıran sosyal bilimler vasıtasıyla dünya toplumlarının bilim, bilim adamı ve düşünce dünyalarını , “büyüme, sanayileşme, modern toplum olma “sloganlarıyla  kendine göre yönlendiren Siyonist Yahudilik, korkak ama hileci, fesat çıkarma özelliğiyle son dönemde yükselen İslam medeniyetini, İslam toplumlarını ve özelliklede paralel yapı eşliğinde Türkiye’yi kontrol etme ve yükselen İslam dalgasını durdurmayı amaçlayan bir eylem içerisinde bulunmaktadır. Bu noktada korkak ve fesatcı bir anlaşıya sahip Siyonist Yahudilik, Gazze’de  Müslüman kadın, çocuk, yaşlı siviller başta olmak üzere din savaşı üzerinden bir mezalim gerçekleştirilmektedir. Bir kısım İslam ülkeleri,  İngiliz-Yahudi küresel anlayışının tesirinde kalarak ve İslam’ı da bunların öğretilerine  göre anlayan bir mantıkla  “Tevhidi İslam’ı” koruma, savunma refleksleri, bu mahfillerce kaybettirilmiştir. Diğer taraftan da, petrol paraları küresel bankalarda tutularak para tutsaklığı üzerinden yine dini koruma eğilimleri ortadan kaldırılmış “paçavra toplum” haline dönüştürülmüştür.

Ancak Tevhit peygamberlerine karşı çıkma neticesinde, Roma putperestliği, nasıl bu Yahudi toplumunun başına bela edilmişse, İslam ümmetinin bu mazlum insanlarına karşı yapılan bu mezalimin de karşılıksız kalmayacağı ilahi proje kapsamında mümkün olabilir. Bu akılcı Siyonist Yahudilik, aklına çok güveniyorsa bu hakikati  de görmesi gerekmektedir. Eğer  pagan aklını, dizginleyici akla dönüştürmesi halinde başta Gazze ‘deki ve genelde de Filistin bölgesindeki Müslümanlara karşı savaş suçu işlediğinden dolayı tazminat ödeyerek, işgal ettiği topraklardan çekilerek, İslam dünyasından ve Müslüman aleminden, Gazze halkından“özür dileyerek” durumunu gözden geçirmesi gerekmektedir.

Gazze halkı şuur olarak İsrail’in terörist bir devlet ve İslam düşmanı bir siyasal kurgu olduğunu bilmektedirler. Bundan dolayı  gece evlerine atılan bombalar, masum çocukların katledilmesi  gibi zulumler, yeni dönemin direnen, şahsiyetli İslam insan modelini bedel ödeyerek inşa etmenin bir yöntemi olduğunu tüm dünyaya göstermektedir. Bu noktada İsrail’in yapmış olduğu bu zulum, ikiyüzyıldır uyutulan İslam ümmet birliğinin oluşumuna katkı sağlamasıyla da İsrail’in  kendi başını çok büyük bir derde soktuğunu anlatmaktadır.

Yazarın Son Makaleleri

Sosyal Ağlarda Paylaş

Twitter Facebook Google+ E-mail

Kategoriler

Son Yazılar