“Tevhidi Sosyal Düşünce”

İnsan Hakları İhlalleri: Amerika Birleşik Devletleri

ABD’ de canlı bir sivil toplum anlayışı ve sivil ve politik hakları koruyan  güçlü yasalar bulunmaktadır. Ancak özellikle adalet sistemi, göç ve ulusal güvenlik gibi alanlarda var olan pek çok Amerikan yasası ve bunların uygulamaları uluslararası düzeyde mutabık kalınmış olan insan haklarını ihlal etmektedir. Özellikle kendilerini siyasi bir süreç yoluyla ya da mahkemelerde çok az savunabilmelerine fırsat verilen etnik ve ırksal azınlık gruplarına mensup kişiler, göçmenler, çocuklar, yoksul kesim ve mahkûmlar sıklıkla mağdur ve istismar edilmektedir.

Orantısız Cezalandırma

Amerika Birleşik Devletleri cezaevlerinde tuttuğu yaklaşık 2,37 milyon kişi ile dünyanın en kalabalık mahkûm nüfusunu oluşturmuştur. Ayrıca Amerikan cezaevlerine yıl içerinde yaklaşık 12 milyon kişi girip çıkmaktadır.  

31 Eyalette idam cezası devam etmektedir ve bunların 7’sinde 2014 yılında infaz gerçekleşmiştir. Geçtiğimiz yıllardaki infazların büyük bir kısmı 5 eyalette meydana gelmiştir. 2014 yılının Ağustos ayında, Connecticut Yüksek Mahkemesi eyaletin idam cezasının anayasaya aykırı olduğuna karar vermiş ve infaz sırası bekleyen 11 mahkûmun idam cezasını hapis cezasına çevirmiştir. 2015 yılında ise bu haberin yayınlandığı tarihe kadar ölümcül dozda ilaç verilmek suretiyle 27 mahkûm idam edilmiştir. Ölümcül dozda ilaç verilmesi sırasında uygulanan protokol hususunda da şüpheler dile getirilmektedir. Bazı eyaletler idamlar için halen deneysel ilaç karışımlarını kullanmaya devam etmekte ve bu ilaç karışımlarının içeriklerini açıklamayı reddetmektedirler. 2015 Mart ayında Utah eyaletinde idam cezasının kurşuna dizme şeklinde gerçekleşmesine olanak sağlayacak bir yasa çıkarılmıştır. Oklahoma Eyaletinde ise 2014 yılında infaz edilen Clayton Lockett ve Michael Wilson’ın infazları sırasında bu iki mahkûmun şiddetli acılar çektirilerek idam edildiği açıkça görülmüştür.

Adalet Sisteminde Irkçılık

Adalet sisteminde var olan ırkçılık Amerikan adalet sisteminin her alanında kendini göstermektedir. Özellikle uyuşturucu ile mücadele konusunda yapılan ırkçılık göze batmaktadır. Uyuşturucu suçlaması ile karşı karşıya kalan beyazlar ile Afroamerikanların oranı aynı olmasına rağmen tutuklanan, ceza alan ya da hapse atılan Afroamerikan vatandaşların oranı çok daha yüksektir. Hapse atılan siyahi erkeklerin oranı hapse atılan beyaz erkeklerin oranından 6 kat daha fazladır.

2014’de silahsız bir Afroamerikan vatandaşın polisler tarafından öldürülmesi sonucu patlak veren Ferguson olaylarının ardından hazırlanan Amerika Adalet Bakanlığı raporunda ,siyahi vatandaşların Ferguson adalet sisteminin her alanından orantısız bir şekilde etkilenmekte oldukları ortaya çıkmıştır. Bu durum sadece Ferguson kasabasına özgü olmayıp tüm ülke çapında hâkim olan anlayışı ortaya koymaktadır.

Polis Reformu

2015 yılında Güney Karolina eyaletinde silahsız Afroamerikan vatandaşların polisler tarafından katledilmesi haberleri ulusal medyada bir kez daha yer aldı. Federal hükümet her yıl polis tarafından öldürülen kişilerin tam ve eksiksiz listesini tutamamaktadır. Adalet Bakanlığı istatistiklerine göre ise gözaltına alınma sırasında polis tarafından öldürülen vatandaşların sayısı yıllık sadece 35-50 bandında seyretmektedir.  Yeni bir federal yasa ile bu eyalette gözaltı sırasında polis tarafından öldürülen vatandaşlara ait verilerin toplanmasını teşvik edilse de yasa eyaletin toplamış olan bu veriyi paylaşmasını zorunlu tutmadığı için güvenilir bir istatistik olmayacaktır.

Cezaevi Koşulları

Hücre hapsine yönelik tartışmalar devam etse de halen yaklaşık 100.000 mahkûm hücre hapsinde tutulmaktadır. Pek çok eyalette son zamanlarda hücre hapsi uygulamasının düzenlenmesine yönelik önlemler alınmaktadır.

Amerika’daki cezaevi çalışanları, akıl sağlığı yerinde olmayan mahkûmlara karşı aşırı ve gereksiz, hatta kötü niyetli güç kullanmaktadır. Bu konuda herhangi bir veri ya da rapor olmamasına rağmen, 2015 İnsan Hakları İzleme raporu da dâhil olmak üzere yapılan araştırmalar bu problemin ülke genelinde oldukça yaygın olduğunun ve yaklaşık 5.100 cezaevinde görüldüğünü ortaya koymaktadır.

Tasvip edilmesi mümkün olmasa da” Batı Medeniyetinin” gerçek halini ortaya koyan akıl sağlığı yerinde olmayan mahkûmlara yapılan kötü muameleye ilişkin örnek teşkil edecek bir videoya şu adresten ulaşılabilir: https://youtu.be/OCaKethFbEg

 

KAYNAK: https://www.hrw.org/world-report/2016/country-chapters/united-states

YORUM:

Toplumsal uyum ve birlikteliğin en önemli yapıtaşlarının başında adalet gelmektedir. Allahû Tealâ Nisâ-135’de şöyle buyurmaktadır:

“Ey iman edenler! Adaleti ayakta tutan ve kendiniz, ana - babanız ve yakın akrabanız aleyhine de olsa, yalnız Allah için şahitlik eden kimseler olunuz. Zira zengin de olsa, fakir de olsa, Allah ikisine de (sizden) daha yakındır. Nefsinizin arzusuna uyarak adaletten uzaklaşmayın. Eğer (şahitlik ederken) dilinizi eğer, bükerseniz veya çekinirseniz, şüphesiz Allah yaptıklarınızdan haberdardır.”

Kendi ülkelerinde adaleti sağlayamayan vahye sırtını çevirmiş üstün Batı Medeniyeti’nin Dünya adaletini sağlayacağını düşünmek abes ile iştigaldir. Kendilerinden olmayanları hakir gören ve sadece üstünlerin adaleti prensibi ile hareket eden böylesine bir Medeniyetten çıkabilecek ürünler de ancak eziyet ve ıstırap olabilmektedir. 

Batuhan SELVİ

Yazarın Son Makaleleri

Sosyal Ağlarda Paylaş

Twitter Facebook Google+ E-mail

Kategoriler

Son Yazılar