“Tevhidi Sosyal Düşünce”

Yeni Türkiye Oluşumu için Türk Beyin Göçü Meselesinin Çözümü

Küreselleşme adında kültür emperyalizminin en önemli araçlarından birisi şüphesiz beyin göçüdür. Bu konu  bir toplumun/ülkenin eğitilmiş insan unsuruna dayalı olduğu için  meselenin hem kültürel hem de  ekonomik boyutu oldukça önemli, hassas bir nitelik taşımaktadır.

Türkiye kendi arabasını, uçağını tankını, askeri endüstriyel sanayisini, milli uydu sistemini  ve bilgi teknolojisini özgün şartlarıyla oluşturmak istemesi halinde, bunun ilk şartı “nitelikli eğitilmiş  beyin gücü”   ve ardında da  bu konulara yönelik olarak, ekonomik pay ayırma meselesinin çözümü gelmektedir. 

Türkiye’nin 2020’li yıllarda lider ülke konumunu yakalayabilmesi için kendi beyin gücüne sahip çıkıp, beyin göçü sorununu aşması gerekmektdir.

Türkiye,   fen -mühendislik alanlarındaki beyin göçü ile sosyal bilimlerdeki özgün  düşünce üretme bağlamında sorununu iki ayrı kategoride ele alması gerekmektedir. Ancak bu konularda milli bir politika üretilebilmesi için öncelikle bu konun sorun olarak görülüp, üzerinde düşünülmesi gereği bulunmaktadır. Bu konuyu sorun olarak ele aldığımızda internet üzerinde  basit bir inceleme ile şu bilgilere ulaşılmakta olduğu görülür.

-“Türkiye iyi eğitilmiş beyinlerinin yaklaşık % 60’ının kaybediyor,

-Yabancı dilde eğitim beyin göçünde katalizör görevi görmektedir,

-Yabancı dilde eğitim, Batı’ya bedavaya hibe insan kaynağı üretmeye yardımcı olmaktadır,

- Türkiye’nin yurt dışına gönderdiği her 100 öğrenciden 59’ u geri dönmemektedir,

- Türkiye beyin göçü en fazla olan 32 ülke arasında 24. sırada yer almaktadır.

-Türkiye yurt dışın öğrenci gönderen ülkeler arasında ise 11. sırada yer almaktadır.

-TÜSİAD ‘a göre Türk öğrencileri ABD ekonomisine yılda 824 milyon dolar katkı sağlamaktadır.

- Türkiye, kişi başına en az  eğitim harcaması  yapan (142Dolar) 5. üke durumundadır,

- Türkiye, eğitim harcamasında 109 ülkeden 105.sırada bulunmaktadır,

-Yüksek Eğitime milli gelirden ayrılan payın dünya ortalaması % 5.2  iken, Türkiye’de bu oran % 2.2 civarında seyretmektedir,

-Süreki milli eğitim politikasının yokluğu, eğitimde fırsat eşitliğinin bulunmaması Beyin göçüne yol açmaktadır”, gibi beyin göçüne yönelik can alıcı bilgilere bir bütünlük içinde ulaşılabilinir.

Öte yandan da günümüzde, dünyanın en büyük yazılım  ve bilişim şirketi konumunda bulunan Mikrosoft’un  çalışan kritik personelinden 350’si Türk mühendislerden oluşmaktadır. Yine Google’de 35, ABD Boeing firmasında 75 Türk mühendis dünyanın  ulaştığı son  dönem bilgileri, bu firmalara üretim yoluyla aktararak görev yapmaktadırlar. Bunlara ilaveten alanlarındaki literatürü yönlendiren Batı’lı üniversitelerdeki Türk bilim adamlarını ise bu kadroya da eklemek gerekir.

Bunlar ilk etapda  göze çarpan Türk beyin güçleri olup, beyin göçü yoluyla Türkiye dışındaki başka ülkelerin hatta başka medeniyet değerlerinin gelişmesine hizmet eder bir mahiyeti ortaya sergilemiş olmaktadırlar. Bu gençler Türkiye’nin en iyi üniversitelerinden cımbızla seçilip 80-90 bin dolar maaşlarla çalıştırılarak bunların bireysel tatminleri sağlanmış olmaları mümkündür. Ancak ülkenin menfaatlerini bu beyin güçleriyle daha ileriye taşıma meselesi ihmal edilmiş olma anlamına gelmektedir. Bu sorunu aşma konusunda sisyasi hükümet/hükümetlerin milli bir politaka oluşturmaları büyükdüşünebilen yeni Türkiye açısından oldukça önem taşımaktadır. 

Fen, mühendislik, tıp alanlarında Türkiye, yurt dışındaki beyinlerini ülke içinde çalışma, milli sanayinin gelişmesinde istihdam etme amacıyla yeni, etkin, organize bir uygulamanın başlatmasının önemi yanında ikinci bir konu ise Türkiye’nin Batı sosyal bilimlerine bağlı ekonomi, siyaset, eğitim… gibi alanlarda  sosyal düşünce  üretmekten  bir an önce uzaklaşabilme istidatını ortaya koyabilmelidir. Türkiye  özgün (milli+manevi) birlikteliğe dayalı sosyal bilimin, özgün eğitilmiş aydın inşasına yönelmeyi aynı anda gerçekleştiren bir tavırla 21.yüzyılın yeni süperi olabilmesinin  mümkün şartları sağlanabilmiş olabilsin.

Bu konuda Al -i İmran suresinin 200.ayetine göre Kur’an-ı Kerim de”Ey o bütün imân edenler! Sabredin ve sabır yarışında düşmanlarınızı geçin ve cihad için hazır ve rabıtalı bulunun ve Allah’a karşı gelmekten korunun ki felâh bulasınız“ emrine göre toplumun teknoloji çağında teknolojik bilgiyi sosyal düşüncenin  hakim olduğu çağda da özgün sosyal düşünceyi geliştirerek, kendi kültürünüze ve değerlerinize, medeniyetinize karşı durumda bulunanlar için bir dinamik duruşun sergilenmesi gereğine dikkat çekildiği söylenebilir.  Bu karşı duruşun;  hem bilgi üretme açısından beyin gücü ile hemde askeri endüstriyel sanayi açısından  teknolojik değişmeleri takip ederek, muhaliflere/şer güçlere karşı onlardan  daha önde, dinamik, gelişmeci bir zihniyet taşınarak,  medeniyetin/ülkenin/toplumun korunmanın gereğine  bir yönüyle dikkat çekildiği söylenebilir.

Yrd.Doç.Dr.Osman Şimşek

Kaynaklar:
http:// www.emo.org.tr
http:// www.tepav.org.tr
http://www. teknoport.com

Yazarın Son Makaleleri

Sosyal Ağlarda Paylaş

Twitter Facebook Google+ E-mail

Kategoriler

Son Yazılar