Türk Eğitiminde 4+4+4 ve 5 +3'cü Şekil Mücadelesi
Son günlerde “dindar nesil yetiştirmeye” fikrine karşı 28 Şubat’ın Türkiye’yi seküler protestanlaştırmacı zihniyete göre şekillendirmeye sahip çıkan kesimler arasında eğitim üzerinde bir tartışma izlenmektedir. Eğitim ile yapılan tartışmaları iki yönlü ele almak gerekmektedir. Bunlar eğitimi şekil yönünde ele alma ve eğitimi “öz” yönü ile değerlendirme olarak beliritlebilinir. Buna göre bu tartışamalrın şekli düzeyinde kaldığı söylenebilir.
Konunun şekil yönünü ; 4+4+4 mü olsun yoksa 5+3 mü olsun tartışmasını oluştururken, “Öz” yönünü ise insanı eğitmede atestik pozitivist felsefeye dayalı eğitim metodumu yoksa Türk-İslam medeniyetinin “birlikçi/bütünçül” anlayıştan hareket eden iki dünyada da insanı başarılı olmaya hazırlayan eğitim metodu mu olsun tartışması oluşturmaktadır.
Esasta 21.yüzyılı sürecinde Türkiye’nin lider olabilmesi için; kültürel özünden harekete eden “dahilerin”,”liderlerin” ve “öncü bir gençliğin” ortaya çıkarılması ve geriye kalan kısmının da iyi bir mesleki eğitimden geçirilerek, topluma faydalı vatandaşlar olarak yetiştirilebilinmesi için eğitilmesi gerekmektedir.
28 Şubat’ın ortaya çıkardığı zorunlu 5+3= 8 yıllık eğitimin, “öz”e yönelik temel mantığın yukarıda belirtilen ateistik pozitivist anlayışın pragmatis eğitim metonuna göre şekillendirilmiştir. 4+4+4 ise öz itibariyle bir değişimi ortaya koymaz iken, şekil üzerinden bir değişmeyi içermektedir. Bu nokta” Nasıl bir insan yetiştirilecek”, “Nasıl bir dindar nesil yetiştirmeli” sorularına “şekil” bakımından değilde “öz” bakımından bakılması gerekmektedir. Bu “öz”ün ortaya çıkabilmesi de; eğitimdeki zihniyet değişimine bağlı olarak gerçekleşmesi mümkün olabilmektedir. Aksi takdirde ister 4+4+4 olsun ister 5+3 olsun bu noktada pozitivist pragmatis, seküler zihniyet özelliklerine dayalı”dahi insanı”, “lider insanı” ve “öncü insanı” modernleşmeci, pozitivist ve seküler düşünce anlayışına göre yetiştirmekten geri kalmayacaktır. Bu noktada 4+4+4 şekil şartlı eğitim üzerinde yapılacak uzun tartışmalar, gürültüler, direnmeler, kaos çıkarmalar, temelde 5+3 = 8 yılı getiren zihniyetin, Türk eğitm sistemi üzerindeki pozitivist, sekülerci, laisizmci kesimin “öz” mantığının korunmasını, onun yürürlüğünün devam etmesini sağlanmaya yönelik bir strateji geliştirme olarak görülebilinir. Bu yolla yada bu “öz” ile “dindar nesil yetiştirme” söyleminin taraftarlarının bu konudaki hazırlıksızlığını ve 21.yüzyıl Türkiye’si için vizyon sorununu yaşadıklarının ortaya koyabilmektedir. Böylesi bir tablo ise hakim modernleşemeci mantığın pozitivist insan yetiştirme biçiminin 4+4+ 4 ile sağlanmasına devam anlamına gelirki bu da ve jakoben, 28 Şubat sürecinin eğitim anlayışının bu yolla cari olması manasına gelmektedir.
ankarameydani.com 14.03.2012