Haç - ASALA - PKK - Savaş
Son 5 seneden bu yana sık sık vurguladığımız gibi yeni bir “dünya savaşı”nın ortasındayız. Geçmişte savaşların en önemli sebepleri arasında sömürgecilik, yer altı kaynaklarına hakim olma-işletme veya başka ekonomik gerekçeler olurdu.
Bu defa biraz daha farklı.. Tıpkı Birinci ve İkinci Dünya savaşları gibi adı açıklanmamış yeni bir küresel savaşın içindeyiz. Hatta belli ölçüde adı bile konuldu diyebiliriz.
19 Ağustos 2014’te Katolik Haçlıların dini lideri Papa Franciscus “Biliyor musunuz üçüncü dünya savaşındayız, ama parça parça” diyerek savaşın adını koymuştu.
"Büyük bir savaş kapımızın önünde geldi"
02 Eylül 2014’te "Büyük bir savaş kapımızın önüne geldi" diyen Ukrayna Savunma Bakanı Valeriy Heletey, bunun “2. Dünya savaşından bu yana benzeri görülmeyen bir savaş” olduğunu da belirtti. Heletey konuşmasının devamında da "Maalesef böyle bir savaşta kayıplar yüzlerle değil binlerle ve on binlerle ölçülecek" dedi. Herkes Ukrayna’da olanları bir iç çatışma zannederken o ülkenin savunma bakanı bunun bir “Dünya Savaşı” olduğunu açıklıyor.
Durum aynen böyle. Eğer biz Yemen’de olanlarla Ukrayna’da olanların, Tunus’ta olanlarla Suriye’de yaşananların Mısır’da olanlarla Libya’da olanların bağlarını göremezsek gerçekleri de göremeyiz.
Diyanet İşleri Başkanı Görmez bu sene başında "Almanya'da 2001-2013 arası 22 cami saldırıya uğradı. Saldırı sayısı 2013'te 36, 2014'te ise 70'e yükseldi" demişti. Bu ne demektir? 2001-2013 arasında yılda ortalama 2 cami saldırısı olurken, 2013’te 36 saldırı, 2014’te 70 saldırı yapılmış.
İslam’a ve onu peygamberine hakaret yayınları ve söylemlerinin ödüllendirilme süreciyle İslam ve cami düşmanlığının yükseldiği anlaşılıyor. İsviçre’de minareler yasaklanıyor.. Yabancı karşıtı ırkçı partiler, Avrupa’da Avrupa halklarından her yıl daha fazla destek bulmaya başladılar. Şu an Avrupa Parlamentosu’ndaki her 7 milletvekilinden biri ırkçı partilerin mensuplarından oluşuyor. Batı'daki İslam karşıtlığı giderek İslam düşmanlığına dönüşüyor.
Dolayısıyla yeni küresel savaş aslında bir din savaşı şeklinde cereyan ediyor. Batılı ülkeler Afganistan ve Irak’a doğrudan saldırmışlardı. Bu savaşlardan, bekledikleri sonucu alamadılar. Aksine bu savaşlar Müslümanların daha da uyanmalarına ve dayanışma içine girmelerine yol açtı. Artık taktik değiştirdiler. Ortadoğu’da Batılı ülkelere vekaleten Müslümanlarla savaşan güçler var. Diğer ülkeleri başka zamana bırakıp kendi ülkemize odaklanacak olursak.. DHKP-C terör örgütünün bu ülkede tabanı yok. Ancak yıllardır bu terör örgütü varlığını korumaya devam ediyor. Bu terör örgütünü kimler besliyor? Bu terör örgütü bu ülkede ne elde edebilir? “Kimin savaşını” veriyor?
40 yıldır dini bir cemaat kisvesiyle Müslümanları maddi-manevi sömürmüş ve küresel düzeyde semirmiş olan yeni terör örgütü PDY ne oldu da Müslümanlara saldırmaya İslam düşmanlarıyla aynı safta savaşmaya başladı?
Devlet tarafından Kürtler inkar edilirken, yok sayılırken Kürtlerin buna tepki göstermeleri bir noktaya kadar anlaşılabilirdi. Kürtlerin haklarını tanıma konusunda sayısız riskler alan bir hükümete karşı Kürtler adına mücadele ettiği zannedilen terör örgütü PKK neden böyle saldırılarda bulunuyor?
Dünyada yeni bir dinler arası savaş yaşanıyor. Bu savaşın farklı ülkelerde farklı cepheleri var. Katolik Papa da, Ukrayna Savunma Bakanı da kendi tabanları açısından bu gerçeklere dikkat çektiler.
Haçlı dünyasının Türkiye’deki taşeronluğunu Paralel Yapı, PKK ve DHKP-C üstlenmiş durumda. CHP ve HDP de bu savaşta Haçlı dünyasının işlerini kolaylaştıracak roller üstleniyorlar. Ama bu rolleri kamufle etmek için Ak Parti ve Tayyip Erdoğan düşmanlığını kullanıyorlar. Gerçek sebep ne Ak Parti ne de Tayyip Erdoğan.. Bu kesimler, İslam düşmanlıklarını gizlemek için Turgut Özal varken Özal’a saldırıyor göründüler, Erbakan döneminde Erbakan’a saldırıyor göründüler, Erdoğan geldi şimdi ona saldırı görüntüsü ile devam ediyorlar.
Hiç kimsenin tereddüdü olmasın, gerçek sebep ne Ak Parti’dir ne de Tayyip Erdoğan’dır. Gerçek sebep İslam ve Müslüman düşmanlığıdır.
Batı'nın bugünkü savaşı, Tayyip Erdoğan'ın şahsında İslam’a karşı girişilen bir savaştır.. 6-7-8 Ekim olaylarından da anlaşıldığı gibi bugünkü küresel desteğin nedenlerine baktığımızda PKK’nın “savaşı”da bir Kürt savaşı değil İslam’a karşı savaştır.. Bugün bunu çok daha açık görmekteyiz.. PKK üst kadrolarından tabana kadar bugün Türkiye'ye savaş ilan etmiş bulunan ve savaşan bu teröristlerin yüzde sekseni Ermeni’dir.. Düşmanlıkları devlete ve İslam’a karşıdır.. PKK, Batı'nın Müslümanlara karşı yürüttüğü Haçlı savaşının bir parçasıdır, taşeronudur. PKK, 1980 öncesi var olan Ermeni ASALA Terör Örgütü’nün devamıdır. Türkiye ve İslam düşmanı olan Ermeni diasporasının kullandığı bir maşadır. PKK akıttığı zehirle Türk-Kürt düşmanlığı ve savaşı oluşturmaya, bu sayede Türklerden de Kürtlerden de 1915’in intikamını almaya çalışmaktadır.
Vahim olan şey ise asabiyet duygularının etkisinde kalan Kürt vatandaşlarımızın PKK’yı Kürtler için hak mücadelesi veren bir örgüt olarak görmesidir.
PKK’nın gerçek yüzünü her geçen gün herkes daha net görecektir.
Alper TAN 6.9.2015