“Tevhidi Sosyal Düşünce”

Kudüs-i Şerif’in İslam Medeniyetindeki Yeri

Kudüs-i Şerif’in İslam Medeniyetindeki Yeri

Bir Müslüman “Kudüs bizim neyimiz olur; nemize gerek?” diyebilir mi? Herhalde diyemez. Zira Müslümanların amentü cümlesinde öğrendikleri; “Kimin milletindensin? Kimin ümmetindensin?”  sorularına verdiği Hz. İbrahim’in milletindenim; Hz. Muhammed’in ümmetindenim. “cevapları Küdüs konusunda bigâne kalamayacaklarını göstermektedir. Bu noktada Kudüs Müslümanın; dini, imanı, mabedi, kıblesi, tarihi, kimliği-kişiliğidir.…

Devamını oku

Yeni Türkiye’nin “Yeni Sanayi Yapılanması” ve “Yeni Girişimci Zihniyetinin” İnşasının Önündeki Sorunlar

Yeni Türkiye’nin “Yeni Sanayi Yapılanması” ve “Yeni Girişimci Zihniyetinin” İnşasının Önündeki Sorunlar

Türkiye 1923’den itibaren toplum düşüncesi olarak Batı modernizm anlayışını pozitivizm üzerinden tercih etmiştir. Buna göre ekonomik kabulünü de  pozitivist felsefi salt akılcı anlayışın şekillendirdiği liberal-kapitalist  sistemin temel kabullerine göre belirlemiştir. Cumhuriyet Türkiye’si bu ekonomik amaç doğrultusunda sanayi anlayışını, girişimcilik zihniyetini ve sermaye oluşturma biçimini hayata…

Devamını oku

Kur’an–Sünnet Anlayışının Sistem Kurucu Vasfı ve Modernist-Tarihselci İlahiyatçılık ile Oryantalizm İlişkisi

Kur’an–Sünnet Anlayışının Sistem Kurucu Vasfı ve Modernist-Tarihselci  İlahiyatçılık ile Oryantalizm İlişkisi

       “Kur’an-Sünnet“ temelli İslam,  Tevhidi Düşünceye dayalı ilm-i ledün içerikli, “Kainat Ana Sistem“ işleyişine sahip olarak kainattaki tüm ilimlere yön veren bir mahiyet sahiptir. Buna göre İslam’ın ”Kur’an-Sünnet” anlayışı, kainatın içinde bulunan dünyada; hayata ölçü koyan, insanın yaşam tarzına kurallar getiren, bu kurallara tam bağımlılık gösterildiğinde de  kıyamete kadar her zaman diliminde…

Devamını oku

YENİ TÜRKİYE SÜRECİNDE MİLLİ HUKUK İNŞASININ GEREKLİLİĞİ ÜZERİNE

YENİ TÜRKİYE SÜRECİNDE MİLLİ HUKUK İNŞASININ GEREKLİLİĞİ ÜZERİNE

Toplumların birbirlerine benzemezlik taşımaları, kendi kültürel farklılıklarından kaynaklanır. Bu durumda da her bir toplum, ayrı medeniyet-kültür sistemlerinden beslenmelerine bağlı olarak kendi hukuk anlayışlarını oluştururlar. Bu hukuk içinde evrensel insan unsuruna yönelik “hak”lar bulunurken pek çok konuda da evrenselin dışında özgün kültürün temel özelliklerine göre bir hukuk sistemi oluşur. Oysa…

Devamını oku